Uzun zamandan bu yana yazamıyoruz,öyleki kupada Fener ile randevumuz olmasına rağmen hala iki tık yok. Bu yönde baya eleştiri alıyorum haklılık payı yüksek olan eleştiriler.
Blog yazmak güzel güzel olduğu kadar da sorumlulukları olan zor bir iş bence. Bloglar kuruluşları itibari ile kişisel sayfalar gibi görünselerde aslında ortada temsil ettiğiniz bazı değerler oluyor.Bunu şöyle örneklemek lazım isim vermeyeceğim ama eskiden çok sevdiğim mor renkli meşhur bir Karadeniz takımı var. Eskiden bu yana sempati duyduğum bir takım... Haliyle oldukça başarılı da bir bloğu var bu takımın.Zamanında hem tanışmak hem karşılıkıl fikir alışverişi bulunmak adına hemde o zamanlar yeni yayın hayatına başlayan bloğun adının duyulması adına karşılıklı takipçiler listesine eklenme temalı bir mail atmıştım.Hiçbir şekilde bana geri dönüş yapılmadı ve bu bir anda o ilden de o takımdan da soğumama neden oldu ki hala çok antipati ile baktığım bir takım durumda ki zaten şu aralar ekonomik krizle boğuşuyor.
Yanlış anlaşılma olmasın elbette çoğu blog yazarının yaptığı bu sistemi benimsemek istemeyebilir blog sahipleri bunu son derece anlayışla karşılarım ve eleştirmem benim üzüldüğüm sadece bir dönüş dahi yapılmamış olmasıydı. Bu örneği şundan verdim böyle küçük bir nedenden dahi olsa bir kişinin Altınordu'dan benim yüzümden soğuması beni gerçekten çok üzer... O yüzden yeterli zamanı ayıramadığım dönemlerde yazmamayı tercih ediyorum ki şu aralar öyle bir süreç içerisindeyiz.
Haliyle yazamıyoruz şu aralar sevgili takımdaşlarım.Bu süreç ne zaman biter,nasıl olur nasıl biter inanın bilmiyorum.Aslında birazda tabir yerindeyse spontane takılmak daha doğru gibi. Sonuçta ticari bir iş yapmıyoruz ancak sorumlulukları olan bir iş yapıyoruz burda değilmi?Bu ara yazının resmi niye Claudia derseniz, seviyoruz kendisini.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder